-Neden hiç bir laf etmiyorsun? dedi..

Diğeri;
-Anladım ki sustuğumuzda kavga etmediğimiz için daha iyi anlaşıyoruz. diye cevap verdi.

Söylenecek söz yoktu. Öteki de sustu.

“Bazılarıyla kavga etmeden anlaşmanın bir yolu yok muydu? Hep susmak mı gerekiyordu? Konuşarak anlaşmanın bir yolu bulunamaz mıydı?” Bu cümleleri sadece zihninden geçiriyordu. Aklından geçenleri söyleseydi, yine kavga çıkacaktı..

Sessizlik bir nebze örtüyordu bütün kötü yaşanmışlıkları. Zaten bu yüzden söz  gümüşe, sükut  altına benzetilmişti.

Kim miydi bu iki kişi?
Bazen her yerde görebileceğimiz iki zoraki arkadaş, bazen iki akraba, bazen baba-çocuk, bazen iki kardeşdi. Zaten evli olsalardı boşanmak dururken susmayı tercih etmezlerdi. Bu sebepten bir araya geldikçe bol bol susuyor. Mecbur olmadıkça da konuşmuyorlardı..

Zαнidє Bαşαк

ღ____________ ♥ღϠ₡ღ♥____________ღ

Yorum yapabilirsiniz...